"TATİL SEÇİMİNİZİ ŞANSA BIRAKMAYIN"





 

Türkiye’de bin 300 termal kaynak var. Peki hangi kaynaklar nerede? Nasıl gidilir,  nerede kalınır ve hangi kaplıca hangi hastalığa iyi gelir? 

Dünyada sağlık turizminin önemi giderek artıyor. Sağlık turizminin önemli dallarından biri olan kaplıcalara da sıkça ziyaret edilen yerlerin başında geliyor. Türkiye’de coğrafi yapısı ve iklimi dolayısıyla çok sayıda kaplıca bulunduruyor. Her yıl ülkemizde çok sayıda ziyaretçi geliyor. Araştırmalara göre, kaynak zenginliği açısından Türkiye, dünyadaki ilk 7 ülke arasında yer alıyor. Bir bakıma Türkiye termal turizmin cenneti olarak adlandırılıyor.

Fiziksel ve kimyasal özellikleriyle dikkat çekiyor

Ülkemiz termal sularının, hem debi ve sıcaklıkları hem de çeşitli fiziksel ve kimyasal özellikleriyle Avrupa’daki termal sulardan daha üstün nitelikler taşıyor. Eriyik maden değeri açısından yüksek, kükürt,  radon ve tuz bakımından da zengin. Anadolu’da tarihe dayanan özellikleri ile halk arasında sayfiye kültürü durumuna gelen jeotermal merkezlerin bazılarında uygun iklim koşullarının etkisi ile kür mevsimi 200 güne kadar çıkabiliyor.  Biz de Yalova’dan Havza’ya, Kızılcahamam’dan Pamukkale’ye kadar Türkiye’de yer alan çok sayıda kaplıcayı araştırdık. Nasıl gidilir,  nerede kalınır ve öne önemlisi hangi kaplıca neye iyi gelir?

Sinir Hastalıklarına Bursa’da Termal Tedavi

 

Yeşil bitki örtüsü ve bol oksijeni ile sağlık merkezi olan Bursa’da çok sayıda kaplıca yer alıyor. Bursa’daki kaplıcalar, başta sinir ve cilt olmak üzere, romatizmal rahatsızlıklar, kilo problemleri gibi sorunlar gibi çok sayıda rahatsızlığın çözümünde yardımcı oluyor. Bursa’da bulunan önemli kaplıcalar şunlar:

Oylat Kaplıcaları: Bursa-İnegöl’ün27 kilometregüneyinde, Uludağ eteklerinde840 metreyükseklikte yer alıyor. Oylat Kaplıcaları suyunun özellikleri bakımından dünyada 2′nci sırada bulunuyor. Oylat suyunun en büyük özelliklerinden birisi içilebilmesi ile de şifa sağlamasının yanı sıra 40 derece kaynayarak doğal haliyle kullanıma hazır olmasıdır. Oylat Kaplıcaları özellikle ağrılı sinir hastalıkları için bir şifa kaynağı. Çağlayan Otel, Güven Otel ve Aşiyan Otel gibi otellerde de konaklamak mümkün.

Kara Mustafa Suyu: Bursa-Mudanya yolu üzerinde bulunan Kara Mustafa Hamamı’nın suyunun kaynağıdır. Hamama akan suların ikisi sıcak, biri soğuk. Sıcak suların menbalarının yerleri tam bilinmediği, sıcaklığının ise 55 derece olduğu tespit edilmiş. Soğuduğu zaman normal sular gibi içilir. Çok berrak olduğu için Gümüşsuyu da deniliyor. Kaplıca suları en çok sodyum ve kalsiyum içerir. Romatizma, nevralji, gut, egzama, kemik kırıklarında, kadın hasatlıklarında etkin şifa kaynağıdır. Pek çok otel ve pansiyonlarda konaklamak mümkün.



Eski Kaplıca: Kent merkezindeki Çekirge meydanında, Acemler’e inen yolda bulunan kaplıca suları Uludağ eteklerindeki bir çatlaktan gelir. Halk arasında Çelikli adıyla anılan sular, çeşitli maden eriyikleriyle zengin kimyasal madenler, gazlar ve yüksek radyoaktivite içerir. Eski kaplıcanın şifalı suyu; sindirim yolu hastalıklarına, kadın hastalıklarına ve kalp-damar hastalıklarına faydalı. Hamama ait tesis de bulunuyor.

Çekirge Kaplıcaları: Çekirge sularının bir bölümü cam borular içinde, hiçbir değeri bozulmadan Bademlibahçe mevkiinde yapılmış olan Çelik Palas Oteli’ne getiriliyor. Odalarından Çelikli su akan Çelik Palas’ın yüzme havuzu ise dünyada eşi olmayan bir eserdir. Çekirge sularında az ölçüde demir vardır. Çekirge suları ile tedavinin özü banyodur. Büyük havuzlu hamamlarda devamlı çıkan radyoaktivite, hamamın kubbesinin altında biriktiğinden burada banyo için bulunanlar, dolaylı olarak buğulama da yapmış olurlar. Kaplıca suları, romatizma, nevrit, cilt, idrar yolları ve kadın hastalıklarına iyi gelir. Kervansaray, Çelik Palas, Marigold gibi otellerde kalınabilir.

Yenikaplıca ve Kaynarca Hamamı: Yenikaplıca, Bursa-Çekirge yolu üzerinde bulunuyor. Kanuni Sultan Süleyman’ın damadı ve başvezir Rüstem Paşa tarafından 1555′te yaptırıldı. Özel banyoları, turistik bölüm, masaj ve spor salonu bulunuyor. Yeni kaplıca şifalı suları, cilt hastalıklarından, iç hastalıklarına, şişmanlık ve solunum yolu hastalıklarına kadar birçok bedensel rahatsızlıklara etkin şifa kaynağı. Kaynarca Hamamı’na ait dinlenme tesisleri bulunuyor.

Kara Mustafa Kaplıcası: Bursa-Çekirge-Mudanya yolu üzerinde, Yenikaplıca’nın hemen yanında bulunuyor. Bizans döneminden kaldı ve daha sonra bugünkü şekliyle, Rüstem Paşa’nın ağası Kara Mustafa Paşa tarafından 1490 yılında yaptırıldı. Erkekler ve aileler hamamı olmak üzere iki bölümden oluşur. Hamamın içinde yuvarlak bir yalak bulunuyor. Su, bunun dibinden çıkıyor. Bu yalağın, kısırlık için şifalı olduğu söylentileri nedeniyle kadınlar yalağın içine oturarak banyo şeklinde girerler. Dipten kaynayan 45 derecedeki su, kadın hastalıklarına iyi geliyor. Bursa’da radyoaktivitesi en zengin kaplıca olarak Kara Mustafa gösterilir. Sodyum bikarbonatlı  sular, romatizma, nevralji, gut, egzama, kemik kırıklarına iyi gelir. Uludağ Üniversitesi’nin tesislerinde konaklamak mümkün. Bunun dışında pansiyonlarda kalınabiliyor.

Çamur Banyosu Yalova’da

 

Türkiye’nin ilk kaplıca tesislerine ev sahipliği yapan Yalova, çok sayıda kişiye şifa dağıtıyor. Başta İstanbul olmak üzere Türkiye’nin her yerinden gelen ziyaretçiler özellikle çamur banyolarına ilgi gösteriyor.  Yalova’da kaplıcalar yoğun olarak Termal ve Armutlu bölgelerinde bulunuyor. Yalova’nın merkezine11 kilometreuzaklıktaki Termal’de 6 tesis yer alıyor. Bu tesislerin içinde Thermalium Wellness Park Hotel ve Limak Termal Boutique Hotel gibi iki adet de 5 yıldızlı otelin olduğu Yalova’da daha uygun fiyatlı pansiyon ve moteller de dikkat çekiyor.

Diğer kaplıca cenneti Armutlu ise Yalova’ya50 kilometreuzaklıkta. Su sıcaklığının 55-60 derece olduğu bölgede, otel, restoran, Türk Hamamı, masaj salonları, jakuzi ve kapalı yüzme havuzu gibi alternatif sağlık üniteleri yer alıyor. Banyo ve içme kürlerine uygun olan kaplıca suları banyo, içme ve çamur olarak uygulandığı gibi, sudan çıkan gazların teneffüsü yoluyla da uygulanıyor. Armutlu kaplıcaları, radyoaktivitesi yüksek kaplıcalar sınıfına giriyor. Buradaki kaplıcaların kalbin işlemesinde, asidin vücuttan atılmasında, sinirler üzerinde, iltihabi hastalıklarda ve kadın hastalıklarında, yaraların iyileşmesinde, mide ve bağırsak hastalıklarında, karaciğerin düzenli çalışmasında, hormonların düzenlenmesinde ve idrar söktürücü olarak faydalarının olduğu biliniyor. Armutlu ilçesinde çok sayıda konaklama yeme-içme ve eğlence tesisi var.

Yalova’da yer alan çok sayıda termal tesisten biri olan Limak Holding’e ait Limak Thermal Boutique Hotel, bulunuyor. Yalova ili Termal bölgesinde Türkiye’nin ilk ‘butik termal oteli’ konseptiyle hizmet veren Limak Thermal Boutique Hotel, gerek tarihi gerekse mimari dokuyu yansıtan, içerisinde termal su bulunan banyolu 48 adet VIP odaları, 2 adet restoran, 5 adet toplantı salonu ve850 metrekarealan üzerine kurulu spa merkezi bünyesinde termal su ile doldurulmuş açık ve kapalı havuzları ile termal turizm çerçevesinde bir lokomotif olarak değerlendiriliyor. Tesis içerisinde kullanılan termal suyun tıbbi özellikleri ve niteliklerine değinmek gerekirse, kaynak çıkışı 66 derece olan termomineralli su, banyo uygulamaları şeklinde romatizmal rahatsızlıkların kronik dönemlerinde, yumuşak doku rahatsızlıklarının tedavisinde, stres bozukluğu ve spor yaralanmalarında tamamlayıcı tedavi unsuru olarak kullanılabilir niteliktedir.



Kaplıcalar Diyarı Bolu

Bolu’da çok sayıda kaplıca yer alıyor. Bolu’da şifalı sular Küçük ve Büyük kaplıcalar olarak 2 merkez üzerinde bulunuyor. Bolu Ovası’nın güney kenarında, ormanlarla kaplı dağın eteğinde, Karacasu mevkiinde ve Kuzey Anadolu fayına bağlı olarak oluşmuş 2 kaynak yeralıyor. 1993 yılında “termal turizm merkezi” ilan edilen bölgede Termal Otel ve Sağlık Bakanlığı’na bağlı Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi de bulunuyor.

Büyük Kaplıca’nın su sıcaklığı 40-44 derece, Küçük Kaplıca’nınki ise 40-46 derece. Bolu kaplıcaları siyatik, böbrek hastalığı, kadın ve cilt hastalıklarında yararlı oluyor. Bolu Özel Turizm İdaresi mülkiyetindeki Bolu Termal Otel, turizm işletme belgeli ve 3 yıldızlı olma özelliği taşıyor. 145 yatak kapasitesine sahip otelin odalarında termal banyo, termal havuz, 12 adet termal özel banyo ve kapalı yüzme havuzu yanı sıra masaj salonu, sauna, buhar odası, kondisyon merkezi yer alıyor.

Afyon Şifa Dağıtıyor

Afyon, sahip olduğu çok sayıda termal kaynak ile romatizma, felç, farenjit ve deri iltihaplarına şifa dağıtıyor.  Türkiye’nin kaplıcaları ile ünlü şehirlerinden biri de Afyon. Birbirinden farklı termal kaynaklara sahip Hüdai, Ömer, Heybeli ve Gazlıgöl kaplıcaları, villa, apart otel seçenekleriyle hizmet veriyor. Hüdai Kaplıcaları: Afyon-Antalya karayolu üzerinde yer alan kaplıcalar, özellikle çamur banyosuyla tanınıyor.

Ömer Kaplıcaları:  Romantizmal hastalıklara, eklem rahatsızlıklarına ve kısırlık, bronşite faydalı olduğu söyleniyor.

Gazlıgöl Kaplıcaları: İhsaniye ilçesindeki kaplıcalar, içme ve banyo tedavilerinde faydalanılıyor. Solunum yollarında rahatsızlıklarında etkili olan kaplıcalar, dolaşım sistemi rahatsızlıklarına karşı da öneriliyor.

Heybeli Kaplıcası: Afyon-Konyayolu üzerinde Afyon’a30 kilometreuzaklıkta yer alıyor.

Sarıkaya Kaplıcası: Sarıkaya ilçesindeki kaplıca 48 derece sıcaklıktaki suyu ile mevrit, nevralji, kronik romatizmal hastalıklar, kırık çıkık sekelleri, kadın hastalıkları gibi rahatsızlıkların tedavisinde kullanılıyor. Günde 5 bin 700 kişiye hizmet veriyor.

Boğazlıyan Bahariye Kaplıcası: Boğazlıyan ilçesine4.5 kilometreuzaklığındaki Bahariye köyü yakınlarında yer alıyor. 32 derece sıcaklığındaki su, kuyuların bulunduğu düzlükte 28 derece sıcaklığında bir de gölet oluşturuyor. Bu suyun romatizmal hastalıklar, kırık çıkık sekelleri ve kadın hastalıkları için kaplıca tedavisinde kullanılabileceği biliniyor.

Yozgat’ın Sorgun ilçesine2 kilometreuzaklıkta yer alan kaplıca, Yozgat’taki diğer termal kaynaklara göre daha geniş bir alanı kaplıyor. Yıl içerisinde 5061 derece arasında değişen Sorgun kaplıcasının suyu ağrılar, kronik iltihaplı hastalıklar ve spazm benzeri hastalıkların tedavisine yardımcı olduğu biliniyor.

Kızılcahamam Otelleri

 

Ankara Kızılcahamam Kaplıcaları, karaciğer, böbrek, mide ve kalp ve kan dolaşım hastalıklarına iyi geliyor. Türkiye’nin kaplıcalarıyla ünlü illerinden biri de başkent Ankara. Kızılcahamam, Ayaş ve Haymana ilçelerinde etrafında çok sayıda otelin hizmet verdiği şifalı sular yer alıyor. 50-51 derece sıcaklığındaki bu suların karaciğer, böbrek, mide, bağırsak rahatsızlıkları, solunum yolları, deri hastalıkları, kalp ve kan dolaşım rahatsızlıkları, bazı kadın hastalıkları ve çocuk hastalıklarına iyi geldiği biliniyor. Kızılcahamam Kaplıcaları’nın tesisinde fizik tedavi enstitüsü de yer almaktadır. Bölgede ayrıca Ab-ı Hayat Termal Oteli ve Papatya Thermal Resort gibi oteller de yer alıyor.

Haymana Kaplıcaları: Dünya sıralamasında ikinci sırada yer alan Haymana Kaplıcaları, 45 derece sıcaklığı ile romatizma, deri, kalp ve kan dolaşımı, nevralji, solunum yolu, kadın hastalıkları, sinirsel ve kas yorgunluğu hastalıklarına iyi geliyor. İçildiği takdirde mide, karaciğer, safrakesesi ve pankreas üzerinde olumlu etki yapıyor.

Ayaş Karakaya Kaplıcaları: 31 derece sıcaklığındaki su ile yapılan banyo, romatizma, siyatik, nevroloji, kadın hastalıklarına ve kırık çıkık tedavilerinde iyi gelmektedir. Bu suyun içilmesi halinde ise mide, bağırsak, karaciğer, böbrek, safra kesesi ve baş ağrısı rahatsızlıklarına şifa olduğu söyleniyor.

3 Saatte Balıkesir

İstanbul’un 3 saat uzağındaki Balıkesir’in Gönen, Edremit ve Susurluk ilçelerinde çok sayıda termal kaynak yer alıyor.

Gönen Kaplıcaları: Doğa ile iç içe olan Gönen Kaplıcaları, kadın hastalıkları, felç, mide ve 12 parmak ülseri, hazımsızlık, safra kesesi tembelliği, kalın bağırsak spazmları, her çeşit romatizma, kireçlenme, ruhsal sıkıntılara bağlı ağrı ve huzursuzluklara iyi geliyor.

Edremit Güre Kaplıcaları: Kaz Dağları’nın eteğinde yer alan kaplıcanın suyunun cilt hastalıkları, romatizmal hastalıklar, kadın hastalıkları, üst solunum yolları astım, guatr, kireçlenmeler, sedef, böbrek taşı ve kumları ve karaciğer rahatsızlıklarına iyi geldiği biliniyor.

Derman Kaplıcası: 56 derece sıcaklıktaki şifalı su romatizma, arterit, kadın hastalıklarının tedavisinde faydalı oluyor. İçilmesi halinde böbrek taşı rahatsızlıklarına da iyi geliyor.

Susurluk-Kepekler Kaplıcası: Bu suyun banyo tedavisiyle romatizma, kireçlenme, nevralji, nevrit, polinevrit, felçler ve kadın hastalıklarının tedavisinde olumlu sonuç alınıyor. Çamur banyosuyla ise romatizma rahatsızlıklarına iyi geliyor.



Uşak – Denizli – Diyarbakır ve Nevşehir 

Uşak’ın Banaz ilçesinin7 kilometreuzağındaki termal kaynaklara Hamamboğazı Şifalı Suları ismi veriliyor. Çam ağaçlarıyla kaplı olan kaplıca, deniz seviyesinden1047 metreyükseklikte yer alıyor. Fiziksel, kimyasal ve bakteriyolojik analizleri yapılan 60 derece sıcaklığındaki Hamamboğazı Şifalı Suları’nın mide, karaciğer, bağırsak ve özellikle kronik romatizma hastalıklarına iyi geldiği biliniyor.

Pamukkale kaplıcalarının 33-35.5 derece civarındaki şifalı termal suyu kalp hastalıklarının yanı sıra; damar sertliği, tansiyon, romatizma, deri, göz, raşitizm, felç, sinir ve damar hastalıklarına iyi gelmesi nedeniyle tercih ediliyor. Pamukkale kaplıcalarının suyu içilmesi durumunda ise, böbrek kum ve taşlarında, idrar yolu iltihaplarında etkili oluyor.

Diyarbakır’ın merkezine 90 kilometreuzaklıktaki Çermik kaplıcaları, İtalya kaplıcalarından sonra nitelik bakımından dünyada ikinci sırada yer alıyor. Bu sular, iltihaplı romatizmalar, çocuk felçleri, nevrit, polinevrit, kadın hastalıkları sendromlarında;  koklama ve serpintileme tadavisi, üst solunum yolları hastalıkları ve deri hastalıklarına iyi geliyor. 48 derece sıcaklığındaki sular için 21 kür tavsiye ediliyor.

Kozaklı Kaplıcaları: Nevşehir’ in yaklaşık100 kilometrekuzeyinde yer alan Kozaklı Kaplıcaları iltihabı olmayan romatizmal hastalıkların, kireçlenmelerin, cilt hastalıklarının, kronik iltihaplı kadın hastalıklarının, damar sertliklerinin, mantar hastalıklarının tedavisinde faydalı oluyor.